DENTDİZAYN BLOG
Dolgu Tedavisi ve Çeşitleri
Diş dolgusu tedavisi ve çeşitleri, teknolojik gelişmelerle birlikte çeşitlenmiş ve birçok diş hekimi tarafından geliştirilmiştir. Zira, ağız ve diş sağlığı, kuşkusuz hepimiz için önem arz etmektedir. Sağlıksız bir ağız ve diş yapısı sebebiyle sindirim sistemi başta olmak üzere vücudumuzdaki diğer sistemlerin işleyişinde de problemler yaşanabilmekte ve sağlığımız tehlikeye girebilmektedir. Bu nedenle; ağız ve diş sağlığımıza önem veren diş hekimleri, diş dolgusu tedavisive çeşitlerialanında bizlere hizmet vermekte diş eti yâda dişlerdeki tüm problemlerimizi en kısa sürede en iyi tedavi seçeneği ile çözüme kavuşturmaktadırlar. Dişlerde çürüme, kırılma, zayıflama gibi çeşitli yapısal problemlerde ise diş dolgusu tedavisi yaptırmalı ve dolgularımızı düzenli olarak kontrol ettirmeliyiz.Bizle iletişime geçmek, Dent Dizayn Kliniklerinden randevu almak için lütfen bu linke tıklayın.
Diş Dolgu Tedavisi Nedir?
Ağız ve diş sağlığını korumak amacıyla gerçekleştirilen diş uygulamaları arasında yer alan diş dolgusu tedavisi, dişlerde yapısal problemlerin çözüldüğü bir tedavi şeklidir. Örneğin; dişlerde biriken yiyecek artıkları ve çeşitli mikroplar sert diş dokusunun erimesine sebep olur ve dişte çürümelere neden olur. Bu durumda ise kişide ağrı hissiyatı oluşur ve beraberinde ciddi sorunlar da görülebilir. İşte bu gibi durumlarda çürüyen dişin ne durumda olduğu dişçi tarafından kontrol edilir ve diş dolgusu ile diş kurtarılabiliyor ise dolgu tedavisi yapılır. Bu nedenle; diş dolgusu tedavileri; dişleri kaybetmeden dişleri yenilemek amacıyla yapılan tedaviler arasında yer alır.
Diş Dolgusu İşlemine Hangi Durumlarda İhtiyaç Duyulur?
– Dişlerde hassasiyete ve ağrıya sebep olabilen diş çürüklerinin giderilmesinde ve dişteki hassasiyetin yok edilmesinde diş dolgusu işlemine başvurulur. Diş üzerinde çürümüş alanların tespit edilmesi ile başlayan çürük diş dolgu tedavisi, çürük alanların “dolgu malzemeleri” ile yeniden düzeltilmesi esasına dayanır.
– Çürük tedavisinin aksine diş dolgu tedavisi; tırnak yeme alışkanlığı, diş sıkma yâda gıcırdatma, sert besin yeme gibi durumlar sonrasında kırılan yâda çatlayan dişleri, tekrar estetiksel görünüme kavuşturmak için de tercih edilebilir.
Diş Dolgusu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Diş dolgusu tedavileri, basit ve genellikle hastayı ağrı vb. açıdan rahatsız etmeyecek tedaviler arasında yer almaktadır. Diş dolgusu tedavisinin nasıl yapıldığına dair, herkes büyük endişe yaşasa da aslında endişeyi gerektirecek bir durum yoktur. Diş dolgusunun nasıl yapıldığını ise aşağıda daha detaylı olarak sizler için anlattık.
Diş Çürüklerinin Temizlenmesi
Dişin kırılması, çatlaması veya çürümesi durumunda yapılan diş dolguları, genelde diş çürüklerinin temizlenmesi ile başlamaktadır. Diş çürüğünün sebep olduğu durumları ortadan kaldırmak amacıyla yapılan bir diş dolgusu tedavisi, kuşkusuz diş çürüklerinin temizlenmesiyle başlayacaktır. Çürük bölgesinin temizlenmesi esnasında hiçbir ağrı hissiyatı oluşmayacağı gibi kanama vb. gibi durumlarla da karşılaşılmayacaktır. Dişleri temizlemek için kullanılan cihazlar ile kolaylıkla giderilen diş çürüklerinin bulunduğu alanlar sterilize edilerek diş dolgusuna hazır hale getirilir.
Diş Dolgusunun Yapılacağı Alana Kimyasalın Enjekte Edilmesi
Diş üzerinde yâda çevresinde bulunan çürüklerin arındırılmasından sonra dolgu yapılacak kısımlara kimyasal dolgu malzemesinin enjekte edilmesi işlemine geçirilir. Ardından ise çürükten kalan boşluğa kimyasal dolgu malzemeleri doldurulur ve son aşamaya geçilir.
Dişin Yapısına Göre Dolguyu Şekillendirme
Doktor ve dişçinin seçtiği dolgu malzemesinin temizlenen bölgeye yerleştirilmesinden sonra o bölgeyi kapatacak şekilde işlem yapılır. İçerisinde yemek artığı başta olmak üzere çeşitli şeylerin girmemesini engelleyecek düzeyde kapatılan diş boşlukları dişin yapısına uygun olacak şekilde traşlanır ve cilalandıktan sonra, işlem bitirilir.
Diş Dolgusu Çeşitleri Nelerdir?
Diş dolgusu çeşitleri arasında en iyi diş dolguları ve çeşitlerini doktorunuzdan öğrenebilir ve isteğinize göre diş hekiminizin o dolgu çeşidi ile çalışmasını isteyebilirsiniz.
Amalgam
Çinko, gümüş ve çinko başta olmak üzere içerisinde %50 cıva bulunduran Amalgam, diş dolgusu çeşitlerinden birisidir. Genel olarak hastanın arka kısımdaki dişlerine dolgu yapılması gerektiğinde kullanılan amalgam dolgu malzemesi, en sık tercih edilen dolgu çeşididir. Ucuz olması ve kullanım ömrü 5 ila 7 yıl arasında değişmesi ise elbette Amalgam dolgusunu ön planda tutmaktadır. Cıvaya karşı alerjisi olan hastalara önerilmeyen Amalgam dolgusu, genel olarak ön dişlere kullanılmayan bir dolgu çeşididir.
Amalgam dolgusu fiyatları, çeşitli hastalar için uygun olarak değerlendirilmektedir. Ancak; amalgam dolgusunun kesin bir ücreti yoktur. Hastaneye, kliniğe, diş hekimine, ve şehre göre dolgunun fiyatı değişiklik gösterebilir.
Porselen
Altın, seramik ve kompozit gibi maddelerden yapılan porselen, diş dolgusu çeşitleri arasında en sık tercih edilen 2.dolgu çeşididir. Daha sık dişlerin uçlarında kullanılan porselen dolguları, laboratuvar koşullarında yapılmaktadır. Dişi onarmak ve diş estetiğini sağlamak için tercih edilen porselen dolguların ömrü, hastaya göre değişiklik gösterebilmektedir.
Amalgam dolguya nazaran biraz daha pahalı olan porselen dolgular, estetik görünüm elde etmek için ideal bir seçenektir. Porselen dolgusu ücretleri ise diş hekimine ve yapılacak bölgeye de değişiklik gösterecektir.
Kompozit
Minik cam parçaları ve plastik karışımlardan elde edilen kompozit dolgu, orta maliyetli bir dolgu malzemesidir. Dolgu bölgesinin ölçümünün alınması sonrasında hazırlanan kompozit dolgular, genellikle ön kısımdaki dişler için kullanılmaktadır. Porselen kadar maliyetli olmayan kompozit dolgu fiyatları, yapılış yerine, diş hekimine, diş sayısına göre değişiklik gösterebilmektedir.
Diş Dolgusu Tedavisi Öncesinde Neler Yapılır?
Herhangi bir tedavi girişiminden önce kuşkusuz hastanın mevcut sağlık durumu değerlendirilmeli ve tedaviyi riske atacak bir durum var mı diye sorgu yapılmalıdır. Diş hekiminizde diş dolgusu tedavisi öncesinde çeşitli işlemler yaparak sizi ve işlem alanını değerlendirilir ve işlemi yapıp yapamayacağına karar verir.
Hasta Kontrolü
Dolgunun yapılabilmesi için kuşkusuz ki hastanın ağız içi ve diş sağlığının kontrol edilmesi gerekmektedir. Diş yada diş etlerinde herhangi bir enfeksiyon belirtisinin olması, diş dolgusunu yapmama ile sonuçlanır. Bu nedenle, hastada herhangi bir enfeksiyon var ise diş dolgusu ertelenir. Ayrıca; hastanın kronik rahatsızlıkları da alınmalı ve diş dolgusuna engel olabilecek hastalıklara sahip olan kişilere dolgu işlemi yapılmamalıdır.
Hastayı Tanıma
Dolgu malzemelerinin içerisinde bulunan bileşenlere karşı alerjik bir bünyeye sahip olan kişilere dolgu işlemi yapılmamalıdır. Aksi halde, istenmeyen sonuçlar ile karşılaşılabilir. Bu nedenle, dolgu işlemi öncesinde hastanın alerjilerini öğrenmeli ve sorgulamalıyız.
Genel Ağız ve Diş Kontrolü
Diş dolgusu tedavisine başlamadan önce diğer dişlerinde sağlıklı olup olmadığı tespit edilmelidir. Zira; bir dişin çürümesine sebep olabilen diğer diş çürüğü de olabilir. İlerde sorun çıkarmaması adına tüm diş çürüklerinin temizlenmesi, diş hekimi tarafından önerilebilir.
Diş Röntgeninin Çekilmesi
Diş dolgusunu yapmadan önce doktorunuz dişinizin röntgenini görmek isteyebilir. Dişin ne durumda olduğu hakkında bilgi veren diş röntgeni ile diş çürüğünün derecesi, köklerin durumu ve dişle ilgili diğer durumlar hakkında bilgi edinilebilir.
Diş Dolgusu Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Çürüyen, kırılan ya da çatlayan dişi yeniden eski sağlıklı formuna dönüştüren diş dolgusu tedavisi sonrasında dişlere iyi bakılmalı ve tekrar çürüklere sebep olabilecek durumlardan kaçınılmalıdır. Diş dolgusu sonrası nerelere dikkat edilmeli sorunun yanıtları aşağıdaki gibidir:
– Diş dolgusu sonrasında belirli bir süre yemek yememeli ve diş zorlanmalıdır. Zira; yapılan dolgunun dişle bütünleşmesi ve dişe tutunması için belirli bir süre geçmesi gerekir. Bu nedenle; dolguya zarar verecek başta yemek yeme olmak üzere diğer durumlardan da kaçınmak gerekmektedir.
– Diş dolgusu sonrasında sigara tüketmek ise bir süre ertelenmelidir.
– Ağız ve diş sağlığı açısından olmazsa olmaz diş bakımı, diş dolgusu sonrasında yemek yenildikten sonra hemen yapılmalıdır.
– Diş ve ağız sağlığının korunması ve kontrol edilmesi içinse 6 ayda 1 olmak üzere diş hekimine gitmeli, diş dolgunuzun ne durumda olduğunu öğrenmelisiniz.
– Çok sıcak yâda çok sıcak gıdalardan uzak durmalı ve dolgunuza iyi bakmalısınız.
– Diş gıcırdatma gibi hastalıklarınız var ise diş dolgusu sonrasında diş tahribatını önlemek amacıyla gerekli önlemleri de almalısınız. Geceleri uyurken size özel hazırlanacak diş koruyucularını kullanmalı ve dolgunuzu devamlı diş hekiminize kontrol ettirmelisiniz.
Dolgu Fiyatları Ortalama Ne Kadar?
Diş dolgusu yaptırmak isteyenler; dolgu fiyatlarıkonusunda çeşitli rakamlarla karşılaşabilmektedir. Bunun sebebi ise dolgunun çeşidi, dolgu yapıalcak diş sayısı, diş hekiminin uzmanlığı gibi çeşitli durumların varlığıdır. Diş dolgusu yaptırmak istiyorsanız ilk olarak diş hekiminizi seçmeli ve muayeneye gitmelisiniz. Dişinizi inceleyen diş hekimi, dolgu ücretlerihakkında size en doğru bilgiyi verecektir.
Diğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Aşağıdaki Butonları Kullanabilirsiniz
Bonding Uygulaması Nedir? Nasıl Yapılır?
Bonding uygulaması, günümüzde diş estetiğini yeniden sağlamak için yapılan ilave tedavilerdir. Dişin rengini değiştirmeye ek olarak şeklini değiştirmek, boyutlarıyla oynamak yâda bir kusurunu düzeltmek için sıkça tercih edilen bonding yöntemi, hem kadın hem de erkekler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Diş estetiğini bondingyöntemleriyle yeniden sağlamak, diğer tedavi seçeneklerine nazaran daha iyi sonuçların alınmasını sağlayacaktır.Bizle iletişime geçmek, Dent Dizayn Kliniklerinden randevu almak için lütfen bu linke tıklayın.
Bonding Uygulaması Nedir?
Dişlerimiz bizim sosyolojik ve psikolojik halimizi doğrudan etkiler. Zira, gülümsememizi hatta kahkaha atmamızı dahi ciddi anlamda etkileyen dişlerimizde var olan problemler sebebiyle gülümsemekten kaçınırız ve somurtkan bir hale bürünürüz. Diş teli korkusu olan tüm hastalar ise tedavi sürecini geciktirir ve diğer dişlerde de problemlerin oluşmasına sebep olur. Bu sebeple her ne olursa olsun diş ve ağız sağlığınızı korumak için gerekli tedavileri yaptırmanız gerekiyor.
Bonding uygulaması da dişle ilgili olan tüm şikâyetlerde ilave tedavi desteği sağlıyor. Diş aralıklarını kapatmak, diş çürüklerinden kurtulmak ve kırıkları onarmak gibi çeşitli amaçlarla uygulanan bonding uygulaması her yaştan hastaya uygulanabilmektedir. Kompozit malzemelerle birlikte uygulanan bonding uygulaması renkleşmiş dişlerin görünümünü değiştirmek için de tercih edilebilir.
Dişin yarısı olmasa dahi rahatlıkla uygulanabilen bonding dişuygulaması; diş kusurlarının giderilmesini hedefleyen bir uygulamadır. Lekelenmeler gibi çeşitli problemlere sahip olan dişler, bonding uygulamaları sayesinde kötü görünümden arınırlar. Tek seansta ağrısız ve acısız şekilde gerçekleştirilen bonding uygulaması diş teli tedavilerinden sonra da destekleyici uygulama arasında yer alır. Kısacası bonding uygulaması her yaştan birey için uygun bir tedavi yöntemidir. Hızlı ve ekonomik bir uygulama olması sebebiyle de her bütçeden kesime hitap etmektedir.
Bonding diş tedavisi ve diş dolgusu uygulamalarında hasta için uygun olup olmadığı denetlendikten sonra işleme geçilir. Bu nedenle ön muayene esnasında bu tedavi için uygun olup olmadığınız doktorunuz tarafından size bildirilir.
Bonding Uygulaması Nasıl Yapılır? Tedavi Aşamaları Nelerdir?
Dişlerinden memnun olmayan bireyler için en ideal tedavi yöntemlerinden birisi olan bonding uygulaması; ilk olarak diş renginin seçilmesiyle başlar. Diş yüzeyi pürüzleştirildikten sonra dişe uyumlu bir materyal, dişe tutturulur. Hazırlanmış olan bu kompozit ise dişe uygulandıktan sonra lazer ışığı yardımıyla materyalde sertleştirme işlemi yapılır. Yerleştirme sonrasında doktorunuz şekillendirme işlemini yapar ve cilalama uygulamasını tamamlar.
30 ila 60 dakika arasında değişen bir sürede tamamlanan bonding uygulamasının 5-10 sene ömrü bulunmaktadır. Bonding uygulaması sonunda bakım ve temizlik önerileri ise doktorunuz tarafından size verilecektir.
Bonding Uygulaması Tedavisinin Avantajları
Diş kırıklarını tedavi etmekle kalmayan bonding dolgu işlemleri, aynı zamanda gülüş tasarımını da doktorlara ve hastalara sunabilmektedir. Bu sebeple; dişlerdeki problemi ortadan kaldırmanın yanı sıra gülüş estetiğini de sağlayabilmesi açısından bonding uygulamaları, doktor ve hastaları memnun edebilen bir uygulamadır.
Bonding diş tedavisi avantajları:
– Bonding diş uygulaması, diğer estetik uygulamalarına nazaran daha ekonomik bir uygulama olduğu içinde tercih edilmektedir. Diş kırıklıklarının giderilmesi konusunda estetik ve kalıcı çözüm sunabilen bonding diş tedavisinde dişler, doğal diş formunda olduğu için dışarıdan fark edilemez. Gerektiğinde yeniden bonding işleminin o dişe uygulanması ise bu yöntemin avantajlarından birisi olarak kabul edilebilir.
– Yüzeyi ve yapımında kullanılan maddeler sebebiyle dişlerin leke tutmasını da engelleyen bonding, sonrasında dişlerde büyük renk değişimleri asla olmaz.
– Uyuşturmadan yapılan bir tedavi olduğu için anestezi alamayanlarda etkili bir diş tedavisi yöntemidir.
– Kişiden kişiye değişen ve bireye özel bir uygulama gerektiren bonding diş tedavisi ile size yönelik çalışmalar yapılır.
– Diş kaybettirmeden problemli dişleri tedavi edebilme özelliğiyle de tüm doktorlar tarafından tercih sebebi olmaktadır. Dişlerdeki aşınma problemine de son veren bonding uygulaması renkleşmiş dişlere de uygulanır.
Bonding Uygulaması Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Bonding diş tedavisinden sonra ise ağız bakımı çok önemlidir. Uygulama sonrası hassas olabilen dişlerde sert eylemlerden kaçınmak gerekmektedir. Sert yiyeceklerden kaçınmak, dişlerdeki işlemi zarara uğratmayacak ve sabitleme sürecini hızlandıracaktır. Diş temizliğine özen göstermekte, bonding diş uygulaması sonrasında dikkat edilmesigereken kurallardan birisidir. Düzenli ağız bakımını yapmalı ve dolgulara zarar vermeyecek maddelerle dişler temizlenmelidir.
Aynı zamanda alışkanlıklarımız da bonding uygulamasının etkisinde değişikliğe yol açabilir. Tırnak yeme veya kalem ısırma tarzındaki alışkanlıkları olan bireylerde dişler kırılır. Bu nedenle bu alışkanlıkları terk etmek, bonding uygulamasının uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır.
Bonding Uygulaması Tedavisi Süresi
Her uygulamada olduğu gibi bonding tedavisinin süresi de uygulama içeriğine göre değişiklik göstermektedir. Yapılacak işlemlere göre de uzayabilen bonding tedavi süresi için net bir süre verilmesi doğru değildir. Zira; diş taşı temizliği gibi uygulamalardan sonra yapılacak bonding tedavisinde süre, bu nedenle değişiklik göstermektedir. Dişlerdeki kırıkların boyutuna ve dişlerdeki deformasyona göre de değişebilen bonding tedavisine ekstra dişlerde eklenirse tedavi süresi elbette uzayacaktır. Ancak dişlerde herhangi bir problem yoksa ve ekstra bir işlem gerekmiyorsa bonding tedavi süresi, kısa süreli olacaktır.
Bonding Uygulamasını Kimler Yaptırabilir?
Diş yapılarında var olan bozuklukları çözmek için tercih edilen bonding yöntemi, her türlü estetik kaygıyı giderme konusunda başarılı sonuçlar vermektedir. Hemen hemen her yaşa uygun bir tedavi yöntemi olan bonding uygulaması, kişiye özel olarak yapılan tedaviler arasında gösterilebilir.
– Diş rengini veya dişinin şeklini yeniden tasarlamak isteyenler, bonding uygulaması için uygun bireylerdir.
– Dişlerini büyütmek veyahut dişlerde var olan problemleri gidermek isteyenler de bonding uygulamasını yaptırabilirler.
– Diş kırıklarından ve dişler arasındaki boşluklarından rahatsız olan bireyler için bonding diş uygulaması için uygun bir işlemdir.
– Diş çürüklükleri ve diş boyu düzeltme işlemleri için de bonding uygulaması tercih edilebilir.
Bonding Fiyatları Ortalama Ne Kadar?
Sağlıklı ve estetik görünümlü bir diş yapısı için günümüzde bonding uygulamaları, sıklıkla tercih edilmektedir. Diastema başta olmak üzere diğer diş görünüm problemlerini gidermek için idea sonuçlar veren bonding uygulaması ücretleride diş sayısına, dişin problemine, hekime ve şehre göre değişiklik gösterebilmektedir. Bonding uygulaması fiyatları, yapılan işlemlere göre de farklılaşabileceğinden en net bilgiyi ön muayene esnasında diş hekiminizden alabilirsiniz.
Diş kırıklarında ve boşluklarında ideal sonuçlar sunabilen bonding uygulaması fiyatını, diş veya diş etine yapılacak diğer işlemlerde belirleyebilir. Bu nedenle, diş yâda diş etine yapılacak tüm müdahaleleri netleştirmeli ve daha sonra bonding uygulamasını takip eden süreçte ne kadar ödeyeceğinizi doktorunuzdan öğrenmelisiniz.
Diğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Aşağıdaki Butonları Kullanabilirsiniz
Diş Eti Şişmesi Nedenleri ve Tedavisi
Diş etleriniz, ağız ve diş sağlığınızı koruma konusunda büyük rol oynar. Tıpkı dişlerinizde ya da diş köklerinizde meydana gelebilecek rahatsızlıklarda olduğu gibi, diş etlerinizde de çeşitli sağlık sorunları ile karşılaşmanız mümkündür. Kimi zaman yanlış ya da noksan ağız & diş bakımı süreçleri, kimi zaman da genetik faktörler farklı diş eti hastalıklarına yol açabilir. Bu hastalıklardan bir tanesi de diş eti şişmesidir. Şişkin diş eti, pek çok farklı sebepten meydana gelebilir ve diş etlerinin durumuna göre farklı tedavi yöntemleri belirlenir. Diş eti şişmesi nedenleri nelerdir, nasıl giderilir ve benzer periodontal rahatsızlıklarla karşılaşmamak için ne yapmalı, detaylar burada.Bizle iletişime geçmek, Dent Dizayn Kliniklerinden randevu almak için lütfen bu linke tıklayın.
Diş Eti Şişmesi Nedir?
Diş eti, çene kemiğini boydan boya saran pembemsi, kalın bir tabaka olarak bilinir. Bu tabaka oldukça serttir, liflidir ve içerisinde reg, yani kan damarı bulundurur. Diş eti rahatsızlıklarına bakan diş hekimliği dalına ise periodontoloji denir.
Diş etleriniz, şiştiklerine kendilerine öne doğru iterler ve daha büyük bir fiziksel form alırlar; yani diş eti şişmesini tespit etmek oldukça kolaydır. Şişkinlik ilk etapta diş ile diş etinin kesiştiği noktada başlar ve zamanla, tedavi edilmediği sürece giderek yukarıya doğru yayılmaya devam eder. Diş etleri şiştikçe dişleri de kaplamaya ve daha küçük gözükmelerine sebep olmaya başlar. Bununla birlikte şişkin diş etleri standart pembemsi renginden uzaklaşarak kırmızıya daha yakın bir renk alırlar.
Diş Eti Şişmesi Neden Olur?
Diş etinde şişkinlik nedenlerine yakından baktığımız zaman, aslında diş eti şişmesinin bir kaynak hastalık değil, kaynak hastalığın yarattığı bir yan etki olduğunu görebiliriz. Diş eti neden şişer sorusuna duruma göre aşağıdaki cevapları vermek mümkündür:
– Diş Eti İltihabi (Gingivit):Eğer diş etlerinizde bir iltihaplanma söz konusu ise bunun ilk belirtisi diş eti şişmesi olacaktır. Diş eti şişmesinin en yaygın sebepleri arasında çeşitli diş eti iltihapları gelir. Bu gibi durumlarda diş etleriniz fazlaca hassas, kırmızı renkte ve ağrılı bir hal alır. Özellikle dişlerinizi fırçalarken ya da diş ipi kullanırken diş etlerinizin daha çabuk kanamaya başladığını fark edersiniz. Çoğu diş eti iltihabı fark edilemeyecek düzeyde şişkinlikler ve yok denecek kadar az belirti ile başladığı için pek çok kişi ilk etapta iltihabın farkına bile varmaz. Ancak zamanında tedavi edilmediği takdirde gingivit, kendini çok daha ileri seviyelere taşıyarak diş kaybına dahi yol açan sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden de diş eti şişkinliği tespit edildiği anda bir periodontoloji uzmanına görünmek gerekir. Gingivit nasıl oluşur diye merak ediyorsanız hemen belirtelim: Diş eti enfeksiyonlarının en yaygın sebebi, yetersiz ağız ve diş bakımıdır. Bu gibi durumlarda dişlerin etrafında bakterilerle dolu bir plak meydana gelir. Bu plak, zaman içerisinde tartara dönüşür ve bir yerden sonra ne diş ipi ile ne de düzenli diş fırçalama ile çıkar. Tartarın yarattığı en büyük diş sağlığı sorunu da diş eti iltihaplanması olur.
– Hamilelik:Pek çok kişi bunu bilmez ama hamileliğin yaygın yan etkileri arasında şişkin diş etleri de vardır. Vücuttaki hormon değişimleri ve artışı, diş etlerindeki kan akışını ve hacmini de artırabilmektedir. Bu gibi durumlarda diş etleri çok daha hassas ve daha şiş bir konuma gelir. Herhangi ciddi bir yan etki oluşturmadığı sürece bu durum, hamileliğin son aylarında ya da en geç doğumdan sonra normale döner. Bununla birlikte belirtmekte fayda vardır ki hamilelik döneminde vücut tarafından salgılanan değişik hormonlar, vücudun normal şartlar altında diş eti enfeksiyonlarına sebep olan bakteriler ile savaşma kabiliyetini azaltabilir. Bu yüzden de tüm hamilelik süreci boyunca ağız ve diş hijyenine ekstra özen göstermek gerekir.
– Beslenme Bozuklukları:Özellikle B ve C vitaminleri başta olmak üzere genel olarak vitamin eksikliğine maruz kalma diş etlerinin şişmesine neden olabilir. Ne de olsa C vitamini, dişleriniz ve diş etlerinizin yenilenmesinde büyük rol oynar. Eğer vücudunuzdaki C vitamini değerleri standartların altına düşerse, İskorbüt hastalığına yakalanma riskiniz artar. Bu hastalık da kansızlığa ve yan etki olarak da şişkin diş etlerine yol açabilir.
– Enfeksiyon:Mantar, bakteri ve virüsler tarafından meydana gelen enfeksiyonların diş etlerinin şişmesine yol açma ihtimali yüksektir. Viral bir salgına ya da antibiyotik tedavisi gerektirecek kadar ciddi bir grip virüsüne yakalandığınız takdirde diş etlerinizin şişmeye başlaması olasıdır. Bu durum, hastalığınız iyileşmeye eğilimi göstermeye başladığında kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
– İlaç Kullanımı:Eğer son zamanlarda yeni bir ilaç almaya başladıysanız ve ilacın yan etkilerini prospektüs üzerinden okumadıysanız, aslında şişkin diş etlerinizle bir nevi ilaç yan etkisi yaşıyor olabilirsiniz. Bazı ilaçlar, içerisindeki bileşenlerden dolayı yapısal olarak diş etlerinde şişkinliğin meydana gelmesine sebep olabilir. Bu gibi durumlarda ilacı yazan hekim ile görüşmenizde fayda vardır.
– Marka Değişikliği:Daha önce kullandığınız diş fırçası, diş macunu, ağız suyu ya da diş ipi markasını değiştirdiyseniz, diş etleriniz bu marka değişikliğine karşı geçici bir reaksiyon gösteriyor olabilir. Markayı kullanmaya devam ettiğiniz sürece diş etlerinizin şişkinliği inmiyorsa, eski markaya dönmek doğru bir tercih olabilir.
Diş Eti Şişmesi Belirtileri Nelerdir?
Elbette bariz düzeyde bir şekil, form ve ebat değişikliğinin yanı sıra, diş eti şişmesine dair en yaygın belirtiler şunlardır:
* Diş etlerinde şişkinlik ve büyüme
* Pembe renkteki diş etlerinin kırmızılaşması
* Dokununca hassasiyet
* Diş eti bölgesinde ve diş köklerinde süreklilik gösteren bir ağrı
* Diş eti kanaması
Eğer bu belirtilerden şikayetçiyseniz ve diş eti şişmesi nasıl geçer diye merak ediyorsanız, bir an önce bir periodontoloji randevusu almanız gerekir.
Diş Eti Şişmesi Tedavisi Nedir?
Eğer diş etleriniz şişkin olduğu için bir tedavi yöntemi arayışı içindeyseniz, gittiğiniz diş eti uzmanı size aşağıdaki metotlardan birini önerecektir:
– İlaç Tedavisi:Eğer diş etleriniz 2 haftadan daha uzun bir süredir şişse, kesinlikle ilaçlı bir diş eti tedavisi görmeniz gerekir. Bunu gerçekleştirmek için diş eti uzmanınız öncelikle size bir dizi soru soracak ve diş eti şişmesinin temel kaynak sebebini bulmaya çalışacaktır. Eğer problem gingivit, yani diş eti iltihaplanması ise buna yönelik bir diş eti tedavisi uygulanması gerekir. Diş etlerinizin şişmesine sebep olan temel nedene bağlı olarak diş hekimi size ilaçlı ağız suları kullanımı ya da spesifik bir diş macunu markası tavsiye edebilir. Bazı durumlarda antibiyotik kullanımının da işe yaradığı görülmüştür. İleri seviye gingivitin söz konusu olduğu durumlarda diş eti cerrahisine gerek duyabilir. Elbette tüm bu yöntemlerden hangisinin sizin için optimal olduğuna diş hekiminiz bir dizi tahlil, test ve röntgen sonucu karar verecektir.
– Evde Tedavi:Özellikle hamilelik döneminde gereksiz ilaç kullanımını önlemek adına bazı diş hekimleri, ilaçlı tedavi yerine evde başvurulabilecek doğal tedavi yöntemlerini önermektedir. İleri seviye medikal bakım gerektirmeyen durumlarda tuzlu su ile gargara, bol su tüketimi, düzenli diş ipi kullanımı, alkol ve sigara tüketiminin kesilmesi ve diş etleri üzerine sıcak kompres gibi yöntemlerin etkili olduğu görülmüştür.
Eğer siz de diş eti şişmesinden şikayetçiyseniz ve Sancaktepe bölgesinde bir diş hekimi arıyorsanız, Dent Dizayn Diş Kliniği ile iletişime geçerek hemen bir randevu oluşturabilirsiniz.
Diğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Aşağıdaki Butonları Kullanabilirsiniz