DENTDİZAYN BLOG



Çocuk Diş Tedavisi Uzmanı / Doktoru

Çocuk Diş Tedavisi Uzmanı / Doktoru

Çocuk diş tedavisi uzmanı yani çocuk diş doktoru, bebeklik döneminden itibaren yetişkinliğe kadarki süreçte olası diş ve diş eti hastalıklarıyla ilgilenir ve tedavilerini gerçekleştirir. Çocuklarda diş problemleri, diş minesinin zayıf olması gibi çeşitli sebeplerden ötürü yetişkinlere nazaran daha sık görülmektedir. Bir çocuğun sağlıklı ve güçlü bir diş yapısına sahip olması içinse kuşkusuz ki ağız ve diş bakımları, ebeveynler tarafından yapılmalı ve olası durumlarda hemen çocuk diş doktoru yada çocuk diş uzmanı ile görüşerek kontrolleri sağlanmalıdır. İstanbul’da Sancakpte’de bebekler için diş hastalıklarının tedavisi için sizlere hizmet veren Dent Dizayn olarak bizler, çocuklarda diş ve diş eti hastalıklarıyla ilgili detaylı tüm bilgilere bu içerikte yer verdik. Çocuk diş tedavisi uzmanı tarafından yapılan tüm diş tedavilerine değindiğimiz bu içeriğimizde çocuklarda ağız ve diş eti hastalıkları hakkında merak ettiklerinizi bulabilecek ve olası tedaviler hakkında da bilgi edinebileceksiniz.

Çocuklarda Ağız ve Diş Eti Hastalıkları Nelerdir?

Çürük

Kuşkusuz ki tüm anne babalar, çocuklarının daima sağlıklı bir diş ve ağız yapısına sahip olmasını isterler. Ancak; süt dişlerindeki mine zayıflığı sebebiyle çocuklarda çürük oluşumu yetişkinlere nazaran daha sık görülür. Zira; ağızda yer alan bakteriler sonucu plak oluşumu gözlenir ki bu da asit oluşumuna zemin hazırlar. Yeterli düzeyde yada hiç yapılmayan diş bakımları sebebiyle de çürük oluşumu gözlemlenir.

Diş hassasiyetinin başlaması, ağrı şikayeti, ağız kokusunun varlığı gibi çeşitli belirtiler ise çürüğe işaret edebilir. Tebeşirimsi bir yapıya benzetilen beyaz bir yama yada siyaha yakın bir renk eğer ki dişte görülüyor ise “diş çürüğü” söz konusudur diyebiliriz. Diş çürüğünün tanısı, çocuk diş tedavisi uzmanı tarafından konduğunda ise en iyi tedavi yaklaşımı da yine kolaylıkla belirlenebilecektir.

 Diş Gıcırdatma

Diş gıcırdatma yani bruksizim, yetişkinler başta olmak üzere çocuklarda dahi görülebilen bir problemdir. Stresli, takıntılı, sıkılgan, agresif kişilerde daha sık görülebilen diş gıcırdatmanın nedenleri elbetteki çeşitlidir. Çocuklarda “diş gıcırdatma sesine ek olarak” dişlerde aşınma, yüz kaslarının ağrıması, diş sallanmaları, hassasiyet gibi şikayetler görülebilir ki bu da doğrudan bruksizimi işaret eder. Çocuk diş doktoru tarafından diş gıcırdatmaya sebep olabilecek faktörlerin araştırılması sonucunda gerekli tedavi planlaması yapılır. Çocuklarda diş gıcırdatma tedavisi için genel olarak “takıp çıkarılabilen gece plakları” yine çocuk diş hekimi tarafından önerilir.

Parmak Emme

Anne karnında dahi “parmak emen” bebekler, yaşamının herhangi bir döneminde de yine parmak emme davranışı gösterebilirler. 4 yaşına kadarki zaman diliminde kendiliğinden ortadan kalkan bu alışkanlık, kimi zaman da devam etme eğilimi gösterebilir. Parmak emme alışkanlığının sürekli dişlerin çıktığı yaşlarda da sürmesi ise başta dişlerde olmak üzere damakta da yapısal bozukluklara sebebiyet verebilmektedir. Ön dişlere ve damağa uygulanan parmak basıncı sonucunda oluşan şekil bozuklukları sonucunda dişlerde “estetik” kaygı meydana gelebilmektedir.

Çocuk diş uzmanı tarafından tedavisi gerçekleştirilen parmak emme sorunu, emzik ile de çözüme kavuşturulabilmektedir. Zira; emzik kolay bırakılabilen bir alışkanlıktır.

Okul çağına yakın çocuklarda dahi parmak emme sorununa rastlıyoruz. Çocuğun çevre baskısına ve alaylı konuşmalara maruz kalmaması adına ebeveynlerin “parmak emme alışkanlığı” için mutlaka erken yaşlarda çocuk diş hekimi yâda diş uzmanlarına başvurmasını öneriyoruz.

Emzik 

Emmenin “bebek” üzerine etkisi kuşkusuz ki tartışılmayacak kadar fazladır. Bebekte rahatlama başta olmak üzere güven hissini sağlayan emzik, belirli bir yaştan sonra “damakta ve dişlerde” şekil bozukluklarına sebep olmaktadır. Bu nedenle; doktorların önerdiği emzikleri kullanmaya gayret etmeli ve bir süre sonra emzik alışkanlığından bebekleri/çocukları kurtarmalıyız. Eğer ki bebekte emzik kaynaklı şekil ve yapısal bozukluklar söz konusu ise yine geç kalınmadan çocuk diş hekimine başvurmalıyız.

Biberon Çürüğü

Bebeklerde ve çocuklarda görülen diş çürüklerinin bir diğer sebebi biberon kullanımıdır. Dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler gözlemlenir ki bir süre sonra bu dişlerde kırılmalar ve dökülmeler meydana gelir. İşte, bebeklerde diş çürüklerinin sebebi olan biberon, sütün ağızda birikmesine sebep olur ve bakterilerin üremesine ortam hazırlar. Bu nedenle de bebeklerdeki diş çürükleri; biberon çürüğü olarak değerlendirilmeye alınır.

Biberon çürüğü ile karşılaşmamak için kuşkusuz ki önlemler almak gereklidir. Örneğin; bebeğin gece ağzında biberonla uyumasının önlenmesi, biberona şeker, süt, pekmez gibi tatlandırıcıları koymamak, beslenmeden sonra bebeğe su içirmek ve ilk dişlerin sürmeye başlamasıyla beraber ıslak tülbent ile diş temizliğini yapmak gibi çeşitli koruyucu önlemler alınabilir. Eğer ki bu tür önlemler alınmaz ve bebekler “biberon” ile oldukça zaman geçirir ise bir süre sonra biberon çürüğü baş gösterir ki bu da bebeklerde diş ağrısına sebep olur. İltihaplanan dişte haliyle bebeğe sıkıntı verir ve çıkacak olan diğer dişler de bu durumdan etkilenir. İlerleyen diş çürüklerinin çekilmesine karar verilir ise çocukta konuşma problemleri de gözlemlenir. İşte, tüm bu sebeplerden ötürü bebeklerin ve çocukların ağız/ diş bakımlarına özen göstermeli ve biberon konusunda önlemler alınmalıdır.

Çocuk Ortodonti Hastalıkları

Çocuklarda “ortodontik” problemlerin birçoğu bebeklik döneminde diş ve ağız sağlığının yeteri kadar önemsenmemesi ve diş kayıplarıyla yakından ilintilidir. Bazı bebeklerde ve çocuklarda ise yapısal/ şekil bozuklukları ise doğuştan olabilmektedir. Ancak, düzenli olmayan diş dizilimleri ilerde estetik kaygıya ve diğer ortodontik problemlere sebep olabileceği için kuşkusuz ki bu problemler, bebeklik ve çocukluk döneminde çözüme kavuşturulmaktadır. Çocuklarda ortodontik problemlerin ortadan kaldırılması için en iyi çözüm ise çocuk ortodontisti ile görüşmektedir. Çocuklarda diş ve bebekler için diş tedavisi planlamasını en iyi şekilde planlayan çocuk ortodonti hekimleri “çocukluk çağında” tüm ortodontik problemleri çözüme kavuşturabilir. Böylece; çocuklar, yetişkinlik döneminde ortodonti tedavilerine gerek duymaz.

Çocuk Diş Tedavisi Uzmanı Fiyatları Ortalama Ne Kadar?

Bebeklerde yâda çocuklarda meydana gelen diş ve diş eti problemleri tedavi edilmediği takdirde diş kayıplarına dahi sebep olabilmektedir. Aynı zamanda ileriki yaşamda ortodontik hastalıklara da zemin hazırlayabilen bebeklik ve çocukluk dönemi diş problemleri, kuşkusuz ki “erken dönemde” tedavi edilmelidir. Sizde bebeğinizde yâda çocuğunuzda diş ve diş eti problemleriyle karşılaştıysanız Dent Dizayn’ın çocuk diş doktoru yâda çocuk diş uzmanıyla görüşebilir ve gerekli tedavileri başlatabilirsiniz. Çocuk diş tedavisi doktoru portföyümüzden seçeceğiniz çocuk diş hekimi ile çocuğunuzun ağız ve diş sağlığı için “en iyi tedavi seçeneklerini” seçebilmek ve kısa sürede tüm diş ve diş eti problemlerini çözüme kavuşturmak için hemen Dent Dizayn’a ulaşın!

Çocuk diş tedavisi ücretleri konusunda bilgi almak içinse Dent Dizayn olarak bizlere ulaşabilir ve gerekli bilgileri alabilirsiniz. İstanbul Sancaktepe’de çocuk diş tedavisi alanında sizlere hizmet veren Dent Dizayn olarak bizler, çocuk diş doktoru yâda çocuk diş uzmanı ile görüşmeden “fiyat bilgisi” almamanızı öneriyoruz. Zira; çocuğunuzdaki diş yâda diş eti problemlerinin net tanısının konması ve tedavi seçeneğinin değerlendirilmesi ile net fiyatlar belirlenebilecektir. Bu nedenle; çocuklarda diş problemleri için Dent Dizayn’daki çocuk diş hekimleri ile görüşerek “fiyat bilgisi” talep etmenizi öneriyoruz. Bizle iletişime geçmek, Dent Dizayn Kliniklerinden randevu almak için lütfen bu linke tıklayın.



Diğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Aşağıdaki Butonları Kullanabilirsiniz



Diş Çekimi Hangi Durumlarda ve Nasıl Yapılır?

Diş Çekimi Hangi Durumlarda ve Nasıl Yapılır?

Diş ağrıları, diş ve ağız sağlığının yolunda gitmediğinin en büyük habercisi olsa da “önemsenmediği” için diş kayıplarına sebep olabiliyor. Diş ağrısının ancak ve ancak çekilmez boyutlara ulaşmasıyla birlikte gidilen diş hekiminden yüksek oranlarda diş kaybı ile çıkılıyor. Kanal tedavisi ile tedavi edilebilen diş çürükleri yada diş ağrıları diş kayıplarının önüne geçerken çürümenin hiçbir şekilde restore edilecek durumu yoksa ve sinire değiyorsa ne yazık ki diş çekimi tek çare olarak karşımıza çıkıyor. Bazı dişlerin ise cerrahi çekimler ve teknikler ile çekilmesi gerekebiliyor. Bu nedenle; dişlerimizde ağrı hissettiğimiz andan itibaren hemen diş hekimine görünmeli ve gerekli tedavileri almalıyız. Bizle iletişime geçmek, Dent Dizayn Kliniklerinden randevu almak için lütfen bu linke tıklayın.

Diş Çekimi Hangi Durumlarda Gereklidir?

– Travma uğramış dişler, kırık dişler ve çürümüş dişlerin birçoğu da diş çekimini gerekli kılabilmektedir. Dolgu, kanal tedavisi yada kuron gibi tedavi seçenekleriyle kurtarılamayan dişlerin en iyi tedavisi ancak ve ancak dişi çektirmektir.
– Süt dişlerininin düşmesi gerektiği halde düşmemesi sonucunda ağız ve diş sağlığında problemler yaşanmaya başlanır. İşte bu gibi durumlarda da diş çekimi işlemi gerekebilir.
– Günümüzde birçok diş eti hastalığı, dişlerin tutunduğu kemik dokusunda rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Kemik dokusundaki kayıplar sonucu dişte sallanma başlamış ise diş eti tedavisi uygulanır. Ancak, dişi kurtarmak adına yapılabilecek bir şey yoksa ne yazık ki diş çekimi gerekmektedir.
– Gömük dişlerde kişilere rahatsızlık veren diş problemleri kategorisinde değerlendirilmektedir. Üçünkü büyük azılar gibi çenede yer sıkışıklığına sebep olabilen dişler, zamanla çürük ve ağrılara neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda da yine diş çektirmek en iyi tedavi seçeneği olabilir.
– Dişlere yapılan yanlış tedaviler sonucunda da diş kayıpları yaşanabilmektedir. Örneğin, kanal tedavisi gereken bir dişe sadece “dolgu” işlemi yapılmış ise dişte apse oluşumu gözlemlenebilir bu durumda ise dişin çekilmesi gerekecektir.
– Yirmi yaş dişlerinin ağrı yapması, bir türlü damaktan patlamaması gibi sancılı süreçlerin sonunda diş hekimi, 20’lik dişin çekilmesi kararını alabilir.
– Estetik kaygılar sebebiyle de diş çekimine ihtiyaç duyulabilir.
– Tümör yada kis gibi ciddi bir sorunla karşılaşıldığında diş çekimi talep edilebilmektedir.
– Ortodonti tedavisi içinde yine diş çekimi gerekli olabilmektedir.

Diş Çekimi Nasıl Yapılır? 

Diş çekimi, hemen hemen herkesi ürküten ve geren bir işlemdir. Ancak, ağız ve diş sağlığı için kuşkusuz ki bazen dişlerin çekilmesi gerebilmektedir. iŞte bu gibi durumlarla karşı karşıya kaldığımızda “işlemi ertelememeli” basit bir ağrı kesici kullanımı ile birlikte diş çekimi işlemine gitmeliyiz. Zira diş çekimi işleminde mutlaka lokal anestezi uygulanmaktadır. Böylece, ağrıyı hiç hissetmezsiniz. Uyuşturucu iğne olarak bildiğimiz lokal anestezi ise diş etine uygulanır ki birkaç dakika içerisinde dişler, ağız ve çene uyuşmuş olur. İstenen uyuşma düzeyine ulaşıldıktan sonra ise diş çekim işlemi gerçekleştirilebilmektedir.

Diş çekimi kaç dakika sürer gibi birçok soruyu soran kişiler ise bilmelidir ki diş çekiminin belirli bir süresi yoktur. Çünkü; dişin yeri, hangi diş olduğu, çürük vb.gibi durumların varlığı ve uyuşma derecesi gibi birçok faktör, diş çekimi süresini doğrudan etkileyebilir. Örneğin; dişlerin konumu ve köke tutunması sonucunda diş hekimi dişi çekmekte zorlanabilmektedir.

Diş Çekimi Sonrası Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Geçmişten gelen “diş çektirme alışkanlığı” sonucunda en önemli dişler “gereksiz yere” çekilmekte ve daha sonra çeşitli ağız-diş problemleriyle karşı karşıya kalınmktadır. Ağrıyan dişin hemen çekilmesi gerektiği son derece yanlış bir düşünce olup, diş hekimlerinin de bu konuda hastalarını bilinçlendirmesi gerekmektedir. Diş çekimi öncesi ve sonrası konusunda bilinçlendirilen hastalar; dişleri ağrıdığında dişi çektirmek için değil ağrıyan dişini tedavi ettirmek için diş hekimine başvurmalıdır.

Apse yapan yada iltihap toplamış bir dişin çekilmesi ise asla doğru değildir ve birçok probleme davetiye çıkarır. Bu nedenle; dişin ağrımaya başlamasını takip eden süre içerisinde diş hekimine görünmeli ve diş hekiminin vereceği tavsiyelerle tedavi seçeneklerini değerlendirmeliyiz.

Ancak; diş ciddi manada çürümüşse, diş uygulamaları için çekim gerekiyorsa, kırılmış diş hiçbir şekilde kurtarılamıyor ise kuşkusu ki diş çekimi işlemi gerekmektedir. Diş çekimi sonrası yapılması gerekenlere dikkat etmekte yine diğer dişlerin çekilmesini engelleyecek en önemli hususlardan birisidir.

Diş çektirdikten sonra nelere dikkat etmeli?

Çeşitli sebeplerden ötürü çekilen diş, kanamaya sebep olacaktır. Bu nedenle, diş hekimi tarafından çekilen dişin çekim yerine pamuk yada gazlı bez tamponu koymak çok önemlidir. Sağlıklı bir iyileşme içinde kan pıhtısının o bölgede oluşması gerekmektedir. Zira, diş çekiminden sonra oluşması beklenen kan pıhtısı, doğal bir tampon görevi görmektedir. Ayrıca, pıhtı; ilerleyen dönemlerde dişin çekildiği boşluğun kemik yapıyla dolmasına da zemin hazırlayabilecektir.

Diş çektirdikten sonra ağrı ise normal olup basit bir ağrı kesici hap ile geçirilebilir bir semptomdur. Kan sulandırıcı, aspirin gibi ilaçlar; bölgede oluşması beklenilen kan pıhtısını engelleyeceği için kullanılmamalıdır.

Diş çekiminden sonra kanama görülmesi ise elbette normal bir durumdur. Yoğun bir kanama var ise pamuktan tampon yaparak kanamayı durdurabilirsiniz. Ancak, sürekli devam eden kanama bir şeylerin ters gittiğinni göstergesidir ki bu durumda diş hekiminize ulaşmalısınız.

Çekilen dişin oluşturduğu boşluğun kapanması ise belirli bir süre alacaktır. Fakat, çekim sonrasında iyileşmeyi geciktiren alkol, sigara gibi zararlı maddeleri kullanmak son derece yanlış bir harekettir.

Komplikasyonlu diş çekimlerinden sonraki 8 saat boyunca ağrı gözlemlenebilmektedir. Bu gibi durumlarla karşılaşırsanız 5 ila 10 dakika boyunca dışardan soğuk press yapmanız, yüzünüzde şişme ve morarmayı engelleyecektir.

Köklü dişlerin çekiminde bir takım problemlerde yaşanabilmektedir. Kökün boyu, çekim yeri ve diğer olasılıklar dikkate alınarak kökün çekilip çekilmemesine karar verilebilmektedir.

Diş çekimi sonrasında enfeksiyon kapmamak adına yara bölgesine değmemeli ve herhangi bir alet sokmamalısınız. Bazı danışanlar ne yazık ki kemiği kök sanmakta ve çıkarmaya çalışmaktadır. İşte bu son derece tehlikeli bir davranış olup geri dönüşü olmayan problemlere sebep olabilecek bir harekettir.

Diş çekimi sonrası acı duymak gayet tabidir ancak bunun belirli bir süresi vardır. Dişe, dişin çekildiği yere ve iltihap durumuna göre diş çektirdikten sonra acının belirli bir zaman diliminde hissedilmesi normal kabul edilebilir. Fakar, diş çekimini takip eden gece ve gündüz süresince ağrıyı hissetmek ve ağrı kesicilerle dindirememek bir problemi işaret eder. Yaranın enfekte olması, pıhtının kopması gibi durumlar sebebiyle ortaya çıkan diş çekimi ağrıları için mutlaak diş hekimine gitmeli ve gerekli pansuman- tedavinin yaptırılması gerekmektedir.



Diğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Aşağıdaki Butonları Kullanabilirsiniz



Gülüş Tasarımı Yöntemleri (Teknikleri)

Gülüş Tasarımı Yöntemleri (Teknikleri)

Gülüş tasarımı; dişlerdeki görünüm bozukluklarının giderildiği ve hastalıkların çözüme kavuşturulduğu geniş bir süreci kapsamaktadır. Günlük yaşantımızda konuşma yada gülme esnasında gözüken dişlerimizden rahatsız olduğumuzda yapılabilecek tek şey elbette özel gülüş tasarımı yaptırmaktır. Aksi halde, diş ve diş etindeki görünüm bozukluklarını yok edemez ve diğer problemlerimizin de tedavisini yaptıramayız. Bu nedenle; kişiye özel gülüş tasarımı ile var olan dişlerdeki problemleri gidermeli ve daha sonra güzel gülüşe sahip olmak adına doktorun önerdiği teknikleri denemeliyiz. Bizle iletişime geçmek, Dent Dizayn Kliniklerinden randevu almak için lütfen bu linke tıklayın.

Gülüş Tasarımı Nedir?

Diş ve diş etimiz, kuşkusuz ki yüz bölgemizde en çok dikkat çeken bölgelerden birisidir. Karşımızdakilerin yüzümüze baktığında dikkatini çekecek olan dişlerimiz, bizim hakkımızda ön izlenimler oluşturmaktadır. Örneğin; bugün birçok kurum işe alım sürecinde diş temizliği, dişin rengi gibi dişin dış görünümüne bakarak “hijyen,sorumluluk” gibi bilgilerden “kişilik analizi” çıkartmayı öngörüyor. Bu nedenle, sosyal yaşantımızda daha iyi ilişkiler kurabilmek ve estetik bir ağız görüntüsüne sahip olabilmek için kuşkusuz, “güzel gülüşü” destekleyecek ağız ve diş sağlığı uygulamalarına ihtiyacımız var.

Teknolojinin ve tıbbın gelişmesi sonucunda artık diş hekimleri, estetik gülüş tasarımı konusunda hastalarına çeşitli uygulamalar sunabiliyor. Dişlerin yapısal formunda ve renginde yapılabilecek küçük müdahaleler dahi gülüş tasarımı elde edilmesi konusunda önem arz ediyor.

Dijital Gülüş Tasarımıyla Kusursuz Diş ve Gülüş Tasarımı Mümkün

Estetik bir gülüşe sahip olmak için dudatan burna kadar tüm ölçümlerin yapılması ve bu ölçümlere göre dişlerin formlarının planlanması gerekmektedir. Zira, diş estetiği ve gülüş tasarımı bir bütün halinde değerlendirildiğinde “ideal sonuçlar” verebilir. Dişlerin eksenleri, burun kanatları mesafesi gibi çeşitli unsurları değerlendirdikten sonra gülüş tasarımı planlanması yapılmalıdır.

Gülüş tasarımının yapılmasındaki tek amaç elbette diş estetiğinin oluşturulması değildir. Bu tasarımdaki diğer amaç ise diş dokusu ve sağlığının ideal seviyeye getirilmesi olmalıdır. Kişiye özel planlanan gülüş estetiği uygulamaları ile kişide gülümsemeyi engelleyen tüm faktörler çözüme kavuşturulduğunda “dişlerde altın oran” elde edilebilmektedir.

Zirkon kaplama, diş beyazlatma, diş eti operasyonları, bonding uygulamaları, diş boyu ayarlanması, köprüler ve dudak şekillendirmesi gibi çeşitli uygulamalar da yine gülüş tasarımından ideal sonuçları alabilmek için yapılabilmektedir. Bu uygulamaların yapılmasının sebebi ise bazen “ideal sonucu” alabilmeye engel olacak durumlarla karşılaşılmasıdır. Ortodonti, implant, kuron köprü gibi tedavi seçeneklerinden hemen sonra gülüş tasarımı, kısa sürede tamamlanabilir.

Gülüş Estetiği Yaparken Neleri Göz Önünde Bulundurur?

-Diş boyutu & formu

-Diş karakterizasyonu

-Gingival sağlık durumu

-Ağzın kapanışı

-İnterdental kontağın seviyesi

-Dişin rengi ve yüzeyinin yapısı

-Alt dudak çizgisi

-İnsizal kenar konfigürasyonu

-Diş aksı ve zenith noktaları

-Yüz ve çene simetrisi

Gülüş Tasarımı Çeşitleri Nelerdir?

Estetik gülüş tasarımı yaptırmayı planladığınızda gülüş tasarımı çeşitleri yada gülüş tasarımı trendleri gibi ifadelerle karşılaşacaksınız. Hekimler tarafından planlanan ve uygulanan gülüş tasarımı, “kişiye özel” olarak uygulanmasına rağmen beğenilen gülüş çeşitleri de değerlendirilmeye alınabilir.

Çekici Estetik Gülüş (Sexy Smile)

Ön dişlerin diğerlerine göre daha uzun tasarlanması anlamına gelen çekici estetik gülüş, sexy smile olarak da bilinmektedir. En çok tercih edilen gülüş tasarımı çeşidiolan çekici estetik gülüş tasarımı, sıklıkla kadınlar tarafından rağbet görüyor.

Entelektüel Gülüş (Sophisticated Smile)

Genelde orta yaştaki kişiler için uygun olan entelektüel gülüş tasarımı, sophisticated smile olarak biliniyor. Kişiyi daha olgun gösteren ve bilgili olarak algılanmasını sağlayan entelektüel gülüş tasarımında yüzün alt kısmına dikkatler çekiliyor.

Sportif Gülümseme (Sporty Smile)

Orta kesici dişlerin yan kecisi dişlerden uzun olmasıyla tasarlanan sportif gülümseme, diş hekimlerinin sıklıkla uyguladığı bir tasarımdır.

Not: Gülüş tasarımı çeşitleri olarak yukarda saydığımız tasarımlar; kişinin talepleri ve mevcut ağız ve diş yapısı gözetilerek yapılmaktadır. Gülüşün doğal olması elbette her şeyden önemlidir ve bu nedenle doktorunuzun size yapacağı önerilere mutlaka kulak kabartın.

Gülüş Tasarımı Nasıl Yapılır & Planlanır?

Hasta ile diş hekiminin gülüş tasarımı süresince uyum içerisinde olması çok önemlidir. Zira; hastanın beklentilerini anlamayan bir diş hekimin yapacağı işlemden hastanın memnun kalması beklenemeyeceği gibi kendini net olarak anlatamayan bir hastayı da doktorun anlamayacağını göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle, gülüş tasarımı yaptırmadan önce “doktorunuza ne istediğinizi” net olarak anlattığınıza emin olmalısınız.

Gülüş tasarımında genel olarak 3 aşamadan bahsedilebilir:

Değerlendirme Aşaması

Gülüş tasarımı için başvuran hasta, doktor tarafından ilk görüşmede değerlendirmeye alınır. Hastanın ağız dışı, ağız içi yüz fotoğrafları ve konuşma gülme sırasındaki videoları çekilir. Böylece, ağzın genel durumu ve dişlerdeki problemler kolaylıkla tespit edilir. Kişinin fiziksel görünümü başta olmak üzere mesleği de göz önünde bulundurularak en uygun “gülüş tasarımı” planlaması için ikinci aşamaya geçilebilir.

Diş Modeli Değerlendirme – Onay

Fotoğraflar, videolar ve ağızdan alınan ölçü ile hazırlanan diş modeli, hastaya sunulur. Şablonlar üzerine oturtulan bu model bir de dijital gülüş tasarımı olarak bilgisayarda gösterilir. İdeal gülüş için gerekli ilaveler ve eksiltmelere karar verdikten sonra tasarım onayı alınır.

Gülüş Tasarımı Öncesi Tedavilerin Yapılması

Gülüş tasarımı öncesinde eğer ki diş hekimi tarafından gerekli görülüyor ise diş uygulamalarının yapılması gerekebilir. Örneğin; diş etlerinin seviyeleri ve simetriği göz önünde bulndurularak pembe estetik yöntemlerine başvurmak gerekebilir.

Gülüş tasarımı hayata geçirilirken gülüş tasarımı yöntemleri ve uygulamalarından faydalanılmaktadır.

-Bleaching yani diş beyazlatma

-Kron boyu uzatma

-Adeziv sistem

-Zirkon destekli porselen kron uygulamaları

-Porselen inley- onley dolgu yapımı

-İmplantlar

-Diş eti cerrahisi uygulamaları gibi çeşitli müdahalelere başvurulabilir.

Gülüş tasarımı yukarıda sayılan uygulamaların gerekli olması durumunda belirli bir süreyle ertenebilir. Özellikle ortodonti tedavisine gerek duyuluyor ise en az 1 yıl süreyle gülüş tasarımı yapılması ertelenebilir. Bonding, lamine gibi uygulamalar ise gülüş tasarımını 3 ay süreyle erteletebilmektedir. Ancak, bu erteleme sonucunda gülüş tasarımınızı gölgeleyecek hiçbir unsur kalmaz ve ideal gülüş tasarımına kavuşabilirsiniz.

Gülüş Tasarımı Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

Sağlıklı ve güzel görünümlü diş & ağız yapısına kavuşmak artık gülüş tasarımı ile mümkün. Geliştirilen estetik diş hekimliği teknolojileri sayesinde artık dişlerde ve ağız içerisinde bulunan tüm problemler kısa sürede çözümleniyor ve ideal görünüm için estetik uygulamalarına geçilebiliyor. Gülüş tasarımı ile sizler;

-Gülüşünüzü saklamayı bırakacak ve gönlünüzce gülebileceksiniz.

-Diş etlerinizdeki problemler giderildiği için “tam gülümsemekten” asla çekinmeyeceksiniz.

-Dişlerinizde kırılma ve çürüme problemleri minimuma inecektir.

-Dişlerinizin kapanışındaki problemler giderileceği için çene problemlerinizde ortadan kalkacaktır.

-Dişlerinizdeki çatlak ve kırıklar giderildikten sonra dişlerinizin rengi de değiştirilebilir.

-Kendinizi psikolojik olarak daha iyi hissettiğiniz için yüzünüzde estetiksel bir çehre değişimi elde edersiniz.

Gülüş Tasarımı Fiyatı Ne Kadar?

Diş eti estetiği, diş beyazlatma, diş kaplamaları gibi çeşitli gerekli uygulamalardan sonra sizi siz yapan “harika gülüşünüzü” tasarlamak; gülüş tasarımı ile mümkün olacaktır. Ortodonti tedavisi gibi önemli tedavilerin de dahil olduğu gülüş tasarımı süreci, herkese göre farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle, hem yapılan işlemler hem de doktorun uzmanlığına göre gülüş tasarımı ücretleri de değişiklik gösterebilecektir.

Net gülüş tasarımı ücreti için size yapılacak tüm tedavileri öğrenmeli ve daha sonra fiyat tablosunu göz önünde bulundurmalısınız. Gülüş estetiği ücretleri hakkında bizden bilgi almak içinse dilediğiniz zaman bizlere müracat edebilir ve kısa süreli muayeneden sonra yapılabilecek işlemler hakkında hemen bilgi sahibi olabilirsiniz!



Diğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Aşağıdaki Butonları Kullanabilirsiniz